Examples of using "Süteményeket" in a sentence and their turkish translations:
O, kekleri çok sever.
Tom bisküviyi seviyor.
O kurabiye yapıyor.
Mary Tom'un pişirdiği sincap şekilli kurabiyeleri gördüğünde heyecandan deliye döndü.
Mary Tom'un onun için pişirdiği güzel sincap şekilli kurabiyeleri yemek için kendini ikna edemedi.