Examples of using "Sós" in a sentence and their turkish translations:
O çok tuzlu mu?
Ter neden tuzludur?
Deniz suyu tuzludur.
Salata çok tuzlu.
Çorba çok tuzlu.
Gözyaşları neden tuzludur?
Bu çorba ne kadar da tuzlu!
Bu yiyecek çok tuzlu.
Oyun hamurunun görünüşe göre tuzlu bir tadı var.
Tuzlu kahveyi sevdiğin doğru mu?
- Bu güveç biraz fazla tuzlu.
- Bu yahni biraz fazla tuzlu.
- Çok tuzlu çorba kötüdür.
- Çorba çok kötü. Tuzu fazla kaçmış.
- Çorba berbat. Aşırı tuzlu olmuş.
Tuzlu karamelin eşsiz tadını severim.
İklimi değiştirmek, tuzlu suyu buharlaştırmak için.
Deniz seviyesinin altında olan toprakları su basacak. Bu, insanların evsiz kalması ve ürünlerinin tuzlu su tarafından tahrip edileceği anlamına gelir.