Translation of "Odakint" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Odakint" in a sentence and their turkish translations:

- Odakint várnak.
- Odakint várakoznak.
- Kint várakoznak.

Onlar dışarıda bekliyor.

Láttalak odakint.

Seni dışarıda gördüm.

Odakint vannak.

Dışarıdalar.

Odakint várok.

Dışarıda bekleyeceğim.

Fagy odakint.

Dışarısı bu gibi.

Anyám odakint van.

Annem orada dışarıdadır.

Nincs semmi odakint.

Orada bir şey yok.

Van odakint valaki?

Orada herhangi biri var mı?

Mi történt odakint?

Burada ne oldu?

Tom odakint van?

Tom orada mı?

Tom odakint van.

Tom dışarıda.

Valaki van odakint.

Dışarıda biri var.

Tom odakint maradt.

Tom dışarıda kaldı.

Oké, várj odakint!

Tamam, dışarıda bekle.

Odakint vagy, Tom?

Tom, burada mısın?

Tom órákig odakint lesz.

Tom saatlerce dışarıda olacak.

Még mindig odakint vannak.

Hâlâ dışarıdalar.

Csöpörög az eső odakint.

Dışarıda yağmur çiseliyor.

Odakint még mindig világos van.

Dışarısı hâlâ aydınlık.

Tudni akarom, hogy odakint mi folyik.

Ben orada neler olup bittiğini bilmek istiyorum.

Olyan szép idő van ma odakint.

Dışarıda ne güzel bir gün.

"Hideg van odakint, hol van itt globális felmelegedés?"

"Dışarısı soğuk. Küresel ısınma hani nerede?"

- Ma odakint kell aludnunk.
- Ma a szabadban kell aludnunk.

Bugün, dışarıda uyumak zorundayız.

- Még mindig sötét van odakint.
- Sötét van még kint.

Dışarısı hâlâ karanlık.

- Miért nem mész ki játszani?
- Miért nem mész és játszol odakint?

Neden dışarı çıkmıyorsun ve oynamıyorsun?