Examples of using "Kizárt" in a sentence and their turkish translations:
Onun doğru olmasının hiçbir yolu yok.
Tom'un kazanmasının yolu yok.
Tom'un sınavı geçmesi neredeyse imkansız.
Benim gemimde bir isyan mı? Bu tamamen imkansız.
İyi eğitim almış, beyaz ırktan bir erkeğin
Tom'un parayı görülmeden çalabilmesinin yolu yoktur.
bir kadının da bunu anlaması olanaksızdır.
Oğlumuzun çok parlak olduğunu düşünüyoruz. Elbette ki önyargıyla böyle düşünüyor olabiliriz.
- Mümkün değil!
- Asla!