Examples of using "Felfelé" in a sentence and their turkish translations:
Asansör yukarı geliyor.
bazen yukarı ve dışarı bakarız,
Her şey bununla başladı.
Potansiyel ürün artışı yönünden Hindistan avantajlı.
Biz yukarı çıkarken hava soğur.
Tom ve Mary cadde boyunca birlikte yürüdü.
Sesini aç.
Bu dişi ateş böceği mürekkep balığı abisten yüzlerce metre yukarıya doğru göç ediyor.
Yol dik yamaca doğru zikzak çiziyordu.
- İşler iyiye gidiyor.
- İşler yoluna giriyor.