Examples of using "„jó" in a sentence and their turkish translations:
İyi biten her şey iyidir.
İyi biten her şey iyidir.
İyi biten her şey iyidir.
İyi biten her şey iyidir.
- İyi günler.
- Tünaydın.
İyi geceler.
Merhaba, iyi insanlar!
İyi dinlenmeler!
Günaydın.
İyi.
Doğru mu?
Senin için iyi olan şey benim için de iyidir.
- Günaydın.
- Günaydın!
- İyi sabahlar!
- Günaydınlar!
- Günaydın.
- Günaydın!
O iyi bir şahsiyete sahiptir.
- Günaydın.
- Günaydın!
- Günaydınlar.
- İyi sabahlar.
Bu yeterince iyi.
Günaydın.
Afiyet olsun!
İyi günler.
İyi akşamlar.
Sen iyi bir hafızaya sahipsin.
kadar kolay olabilir.
Sen iyi bir öğrencisin.
O iyi bir aşçı gibi görünüyor.
O iyi bir eğitim aldı.
Onun iyi bir iştahı var.
Çok güzel kokuyorsun.
Senin için ne zaman iyi?
- Hava güzel.
- Hava iyi.
Günaydın, sevgilim.
İyi geceler, anne.
- İyi geceler, Timmy.
- İyi geceler, Timmy!
İyi bir kız ol.
O akıllıdır.
İyi haberimiz var.
Sen iyi bir hafızaya sahipsin.
Benim iyi bir koltuğum var.
- Tom iyi bir kaptan.
- Tom iyi bir yüzbaşı.
- Günaydın, Mike.
- Günaydın Mike
İyi bir aşçı iyi bir doktordur.
Bira güzeldir.
İyi geceler.
Merhaba.
- İyi tatiller.
- Tatilin keyfini çıkarın.
Bu iyi olurdu.
O iyi bir atlet.
İyi bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle!
- Senin için iyi.
- Bravo.
- Aferin.
- İyi yapmışsın.
- Güzel eşek!
- Güzel popo!
İyi bir eğitim.
Afiyet olsun!
Sana iyi yolculuklar diliyorum!
- O iyi.
- O iyidir.
O iyi.
Bu iyi olacak.
O iyi bir yüzücü.
Umarım o iyidir.
İyiydim.
Tamam, Ben onu yapacağım.
İyi akşamlar.
Sen iyisin.
Uçuşun keyfini çıkarın.
İyi köpek!
Uslu kedi!
Tom iyidir.
İyi olacağım.
Oldukça ağır.
İyiydin.
İyi miydi?
Tadını çıkar!
Bu gerçek bir pazarlık.
Oldukça iyi.
Her şey iyi.
Yelkencilik eğlencelidir.