Examples of using "áldozata" in a sentence and their turkish translations:
Tom kimlik hırsızlığının bir kurbanı.
Tom bir yankesicinin kurbanıydı.
Sen bir aldatmaca kurbanısın.
geçen yıl alev aldı.
Onun fedakarlığı boşuna olmayacak.
Tom korkunç bir suçun kurbanı.
Artık bir kurban değil, cinsel istismarla baş etmiş biriydim.
Babam suikasta kurban gittiğinde ben beş yaşındaydım.
Kıllarındaki kimyasal alıcılarla yaklaşan kurbanının kokusunu alır.