Examples of using "Önkéntes" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir gönüllüyüm.
Tom bir gönüllü.
Tom yardım etmeye gönüllü.
Genellikle gönüllü iş yaparım.
Bu sefer gönüllü olmak istiyordum.
Tom sık sık gönüllülük işleri yapar.
Biri gönüllü olabilir.
Ben gönüllü itfaiyeye katılmaya karar verdim.
Gündüzleri bolca yardım alıyorlar ama çalışmalar gece de devam ediyor.
Hiç çocuğum olmadığından, gönüllü iş yapmak için ebeveynlerin harcadığından daha çok harcayacak zamanım var.
Bir gönüllü olarak çalışan bir arkadaşım var.