Examples of using "Wild" in a sentence and their turkish translations:
Bu kızlar vahşi.
Bu gül çeşidi, yabani olarak yetişir.
Tom kızgın görünüyor.
Kan pompalıyorum.
Betty dans için deli oluyor.
Kalbi çılgınca çarpıyordu.
Çok vahşi olma Jack.
O pastayı gerçekten sever.
Onun korkusu neredeyse onu çılgına çevirdi.
O bir ayı kadar yırtıcıydı.
Odada çılgın gibi koşuşturma.
Scolopendra subspinipes hızlı, güçlü ve vahşidir.
O kontrolden çıkmış koşabildi ve çevreyi kontrol edebildi.
Erkek avcıdır, kadın onun avı.
Koyunların, büyükbaşların, geyiklerin. Ve asla çıkamazlar.
Ben kedileri çok severim. Onlar beni deli ederler.
Koyunlar, büyükbaşlar, geyikler. Ve asla kurtulamıyorlar.
Onun pasta tutkusu var.