Examples of using "Vollen" in a sentence and their turkish translations:
Onun sıkı bir programı var.
Benim sıkışık bir programım var.
Onun sıkı bir programı var.
- Tam adını yaz.
- Tam adınızı yazınız.
- Alıştırma mükemmel yapar.
- Uygulama usta yapar.
- Bıçak ne kadar çok dövülürse o kadar keskin olur.
Tom hayatı dolu dolu yaşar.
Kalabalık trenlerde yankesicilere dikkat et.
Tom yeni işinden gerçekten zevk alıyor.
Toplam maliyeti ödememiz gerekmeyebilir.
O, partinin ortasında geldi.
Bir tam günlük çalışmadan sonra bir bardak bira gibi bir şey yoktur.
Tom'un sıkı bir çalışma programı var.
Onun sıkı programına rağmen, Tom'un çocuklarıyla geçirmek için her zaman zamanı var.
pahalı olan kursun tam ücretini vermek zorundaydılar ve
Yoğun bir gün geçirdim.
Tom ellerinde iki içkiyle oturma odasına doğru yürüdü.
Benimle iletişimde olmak için tam ücreti vermek zorundaydılar.
Umarım Tom yoğun programında bana da zaman ayırabilir.
sadece Avusturyalı bir artçı ile değil, Arşidük Charles'ın ordusunun tüm gücüyle karşı karşıya kaldıkları anlaşıldı .
Tom'un yoğun bir programı olduğunu anlıyorum fakat ondan bir randevu alabilsem gerçekten minnettar olurum.