Examples of using "Terminkalender" in a sentence and their turkish translations:
Senin günlüğün bende.
Bu Tom'un günlüğü.
Günlüğüm nerede?
Tom Mary'nin randevu defterini buldu.
Onun sıkı bir programı var.
Benim sıkışık bir programım var.
Onun sıkı bir programı var.
Tom günlüğü açtı.
Günlüğümü arıyordum.
Programımı kontrol edeyim.
Programımı kontrol etmem gerekecek.
Tom randevu defterini çekmeceye koydu.
Tom, Mary'nin günlüğünü buldu.
Günlüğünü buldum.
Tom'un sıkı bir çalışma programı var.
Tom'un günlüğünü buldum.
Umarım Tom yoğun programında bana da zaman ayırabilir.
Tom günlüğü çekmeceye koydu.
Kırmızı bir günlük aldım.
Tom'un yoğun bir programı olduğunu anlıyorum fakat ondan bir randevu alabilsem gerçekten minnettar olurum.