Examples of using "Verspätet" in a sentence and their turkish translations:
- Senin yüzünden geç kaldım.
- Senin yüzünden geciktim.
Tren neden geç kaldı?
Tom nadiren geç kalır.
Uçuş 123 gecikecek mi?
Uçuşum gecikti.
Otobüs neden gecikti?
O kesinlikle geç kalacak.
Tren yoğun kar yağışı nedeniyle ertelendi.
Randevularına nadiren geç kalır.
Acele edin kızlar, geç kalacaksınız.
Onun zamanında buraya gelmesinin ertelenmesi bir trafik kazası yüzündendir.
Tom üç saat geç geldi.
En kötü ihtimalle sadece otuz dakika geç kalmış olacaksın.
Trafikten dolayı geç kaldım.
Trafikte sıkıştığım için geç kalmıştım.
Eğer o geç kalırsa ne yapacağız?
Bu sabah neden geç kaldın?
Uçak kötü hava nedeniyle gecikti.
123 sayılı uçuş ertelendi mi?
- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
Tom'un neden geç kaldığını öğrendim.
Otobüsün neden geç kaldığını merak ediyorum.
Tom her zaman geç kalmaz fakat sık sık kalır.
- Yağmur yağdığında otobüs genellikle geç gelir.
- Yağmur yağınca otobüs genelde rötar yapar.
Tom nadiren geç kalır.
Malların teslimi fırtına nedeniyle ertelenmişti.
Geç geldiğime pişman değilim.
Tom geç kaldığımı umursamadı bile.
Geç kaldığım için bana kırıldı.
Tom neden geç kaldığı hakkında bir şey söylemedi.
Ne kadar geç kaldım?
Ne yazık ki biraz geciktim.
Niçin geç kaldığını bana tekrar söyler misin?
Görünüşe göre, Tom rota 19'daki bir trafik sıkışıklığından dolayı geç kalmıştı.
Tren otuz dakika geç kaldı.
Tom oldukça sık okula geç kalır.
Tom sık sık işe geç kalır.
Tom asla okula geç kalmaz.
Üzgünüm ama geç kalacağım. Trafikte sıkıştım!
Tren kar yüzünden ertelendi.
Trenin neden geç kaldığını merak ediyorum.
Tom'un niçin geç kaldığını sordum.
Tom daha önce işe hiç geç kalmadı.