Examples of using "Trunkenheit" in a sentence and their turkish translations:
O sarhoşken onu yaptı.
- Sarhoş araba sürmek ciddi bir sorundur.
- Sarhoş araba sürme ciddi bir sorundur.
Tom sarhoşken araba sürmekten tutuklandı.
- Sarhoş araba sürdüğü için tutuklandı.
- Alkollü araç kullanmaktan tutuklanmıştı.
Sarhoşken araba sürdüğü için cezalandırıldı.
Tom, sarhoş ve düzensiz olduğu için tutuklandı.
- Tom'un iki Sarhoş Araba Kullanımı var.
- Tom iki kez alkollü araç kullanırken yakalandı.
Tom'un sarhoş araba sürmekten üç celbi olduğunu öğrendim.
Tom'un sarhoşken araba sürmekten tutuklanması beni hiç şaşırtmadı.
Tom Boston'da bir trafik kazasına karıştıktan sonra sarhoşken araba sürmekten suçlandı.
Tom alkollü araba kullanmaktan beş gün hapis ve bir yıl göz hapsine mahkûm edildi.
- Onu sarhoşken yaptı.
- O, sarhoşken onu yaptı.