Examples of using "Stock" in a sentence and their turkish translations:
Basit bir sopa alıln.
Tom üçüncü katta yaşar.
Tom bir sopayla yürür.
Ben bir sopa arıyorum.
O bir baston taşıyordu.
Bu hangi kat?
Tom bir baston taşıyordu.
Kütüphanemiz üçüncü katta.
Benim apartmanım dördüncü kattadır.
Kütüphane ikinci katta.
Mutfak ikinci katta.
Altıncı katta oturuyoruz.
Tom üçüncü katta.
Üçüncü katta oturuyoruz.
Evim sekizinci kattadır.
Biz üçüncü kattayız.
böyle bir sopa ile küçük bir sopa daha olur birine çelik birine çomak denir
Asansör ikinci katta durdu.
Bürom beşinci kattadır.
O, kendisini bir baston ile destekledi.
Tom'un dairesi üçüncü katta.
Tom bir değnek olmadan yürüyemedi.
Bizim daire üçüncü katta.
Benim odam dördüncü katta.
Benim dairem üçüncü katta.
O bir baston üzerine yaslanıyor.
Oyuncak bölümü beşinci katta.
- Babası Tom'u sopayla dövdü.
- Babası Tom'a güzel bir sopa çekti.
- Beşinci katta bir yangın patlak verdi.
- 5. katta bir yangın çıktı.
İkinci katta bir yangın patlak verdi.
Ben bir baston olmadan yürüyemem.
- Boyayı bir çubuk yardımıyla karıştır.
- Boyayı bir çubukla karıştır.
Tom artık bastonsuz yürüyemiyor.
- Bir çubukla fareyi öldürdüm.
- Bir sopayla fareyi öldürdüm.
Üçüncü kata çıkarıldım.
Tom bir sopa ile ateşi karıştırdı.
Büyükbabam bir baston olmadan yürüyemiyor.
O, bir sopayla köpeği dövdü.
Onun ofisi sekizinci kattadır.
Erkekler bölümü ikinci katta.
Tom üçüncü kata çıktı.
Tom bir sopa ile karınca yuvasını karıştırdı.
Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?
Bunu yapalım. Sopa elimizde, onu yakalayacağız.
Yaşlı adam personeline dayandı.
John bir çubuk aldı ve salladı.
Yedinci katta, dört tane lüks restoran bulabilirsiniz.
Bu asansör sadece altıncı kata kadar gider.
Tom bir sopayla yere yazdı.
Bu asansör altıncı kattan yukarı çıkmaz.
Asansörle dördüncü kata çıktım.
Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
İkinci katında Karun hazinesi bölümünü bulabilirsiniz
Ofis altıncı kata taşındı.
Zemin katta oturuyorum.
Yangın binanın ikinci katında patlak verdi.
Asansörle üçüncü kata çıktım.
Benim üst kattaki komşularım çok gürültücüdür.
- Asansörle üçüncü kata çıktım.
- Asansörle üçüncü kata indim.
Hastanenin ikinci katında koridordaydım.
- Babası Tom'u sopayla dövdü.
- Babası Tom'a güzel bir sopa çekti.
Ben sekizinci kattayım.
ve bu sopayı bir kalkan gibi kullanabilirim.
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız.
Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.
Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız.
Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?
Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.
üçüncü kattaki pencereden betonun üzerine düştüm.
Tom'un ofisi solda üçüncü kapı.
- Tom bir çubukla kumda adını yazdı.
- Tom adını bir çubukla kumun içinde yazdı.
Şimdi kim üst katta?
Eğer bir köpeği dövmek istiyorsan, her zaman bir sopa bulabilirsin.
Tom bir sopayla kumda bir daire çizdi.
Tamam, hadi bakalım. Bunun gibi uzun ve düz bir sopa. Tamam, benimle gelin.
Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?
Üst kattaki odayı bir öğrenciye kiraladılar.
Altıncı katta oturuyoruz.
ve değnekle sınıfta gezmeye bir ilgisi yoktu.
Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?
Uşak Arkeoloji Müzesi'nin ikinci katına çıktığımızda
İstediğin kadar konuş söyle beni yaralayamazsın.
Dördüncü katta sıcak su yok ama zemin katta var.
Tom asansöre bindi ve üçüncü kat için düğmeye bastı.
O burada çalışır ama aslında bürosu ikinci katta.
Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız. Tamamdır!
Bunu yapalım. Bir sopamız var, onu yakalayalım. Yakaladım.
Bunu yapalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız. Tamamdır!
Birinci katta bir yangın patlak verdi.