Examples of using "Schneidet" in a sentence and their turkish translations:
Tom somurtuyor.
Tom ağaçları buduyor.
Bu makas kesmiyor.
Tom ekmeği kesiyor.
O bıçak iyi keser.
Bu makas iyi kesti.
Tom, Mary'nin saçını kesiyor.
Bu bıçak iyi kesmiyor.
Bakın, ağacın kabuğundan bir parça alırsanız
Kız arkadaşım sık sık saçlarımı keser.
Tom mutfakta, bazı sebzeleri dilimliyor.
Kendi saçını kesen bir arkadaşım var.
- Bıçağım köreldi.
- Bıçağım körelmiş.
Tom annesinin, onun saçını tıraş etme biçimini sevmez.
Bu makas iyi kesmiyor.
Bana izin ver sana soğanları nasıl ağlamadan keseceğini göstereyim.
- Salatalıkları dilimle.
- Salatalıkları dil.
Çok enerji vermeyecektir ama elbet bir şey verecek. Bakın, ağacın kabuğundan bir parça alırsanız
saçlarımda endişe değilim”diyor kafa kesimi devam edebilir. " Ama balta düşerken başını geriye doğru çeker… ve düşen balta