Examples of using "Schämte" in a sentence and their turkish translations:
Tom mahcup oldu.
Ben utandım.
Erkek kardeşimden utanıyordum.
- Dikkatsizliğinden utandı.
- Dikkatsizliği sebebiyle kendinden utanıyordu.
- Eski elbiselerle gitmeye utandım.
- Eski elbiselerle gitmeye utanıyordum.
- Eski elbiselerle dışarı çıkmaya utandım.
Utandım.
Adam fakir olarak doğmaktan utanıyordu.
Mary ebeveynleri tarafından son derece mahcup edilmişti.
O, onu söyledikten sonra, utandı.
Bir şey söyleyemeyecek kadar çok utanmıştım.
Politikacı rüşvet almaktan utanmıyordu.