Examples of using "Roman" in a sentence and their turkish translations:
Bir roman yazmalısın.
Tom bir roman okuyor.
Onun romanını seviyorum.
Bu roman sıkıcı.
Tom bir roman yazıyor.
O bir roman yazıyor.
O bir roman okuyor.
O bir roman okuyor.
- Bu roman beni sıkıyor.
- Bu roman bana sıkıcı geliyor.
Romanım iyi mi?
- Bu romanı anlaması zordur.
- Bu, anlaşılması zor bir roman.
Bu romanda üç bölüm vardır.
Onun romanı iyi sattı.
Onun yeni romanı ne zaman yayınlanacak?
Bir roman yazmalıydın.
Bu roman ne zaman yayınlandı?
O, şimdi bir roman okuyor.
Onun romanının sıkıcı olduğunu düşünüyorum.
O, otobiyografik bir roman yazdı.
Ne ilginç bir roman bu!
Bu roman çok yaratıcı.
Roman çok heyecan verici.
Bu roman oldukça enteresan.
O romanı okumayı bitirdin mi?
Onun yeni romanı okumaya değer.
Romanı okumayı bitirdin mi?
Onun yeni romanı hakkında ne düşünüyorsun?
Bir sonraki romanını nerede yazacaksın?
Onun yeni romanı çoksatar oldu.
Bu romanı anlamak zordur.
Onun romanı Japoncaya çevrildi.
O, dün en ilginç bir roman okudu.
Onun yeni romanını nasıl buluyorsun?
O, bu romandan sıkıldı.
Yeni romanı ne zaman çıkacak.
Yeni roman ne zaman çıkacak?
Onun en son romanını ilginç buldum.
Romanı iyi sattı.
Bu roman Almancaya çevrildi.
Onun yeni romanı hayli övüldü.
Romanı okumayı neredeyse bitirdim.
O, yeni bir roman üzerinde çalışıyor.
Onun romanı Japoncaya çevrildi.
- O romanı zaten okudum.
- O romanı daha önce okudum.
O, bu romanı yirmi yaşında yazdı.
Yeni romanınız ne zaman yayınlanacak?
Tom yeni bir roman üzerinde çalışıyor.
O zaman bir roman okuyordum.
Bu film bir romana dayalı.
Tom şimdi bir roman yazıyor.
- Tom yeni bir roman üzerinde çalışıyor.
- Tom başka roman üzerinde çalışıyor.
Tom şimdi bir roman okuyor.
Roman yapım aşamasında.
Onların yeni romanı gelecek ay yayımlanacak.
O Japonca bir romanı Fransızcaya çevirmiştir.
O dün en ilginç romanı okudu.
Ben bu romandan çok hoşlandım.
Bu roman Amerikalı bir yazar tarafından yazıldı.
Roman onun ölümünden sonra basıldı.
Roman birçok dile çevrildi.
Yeni romanı gelecek ay piyasaya çıkacak.
Yakında bu romanı okumayı bitireceğim.
O, vampirler hakkında bir roman kaleme aldı.
Bir roman yazmaya başladı.
O, bir Japonca romanı Fransızcaya tercüme etti.
Bu bir kurgu eseridir.
Onun yeni romanı ne zaman yayınlanacak?
Bu roman İngilizceden çevrilmiştir.
Tom bir roman yazmaya başladı.
Onun yeni romanı önümüzdeki ay çıkacak.
Tom'un romanı Fransızcaya çevrildi.
Tom Fransızca bir romanı İngilizceye çevirdi.
O, vampirler hakkında bir roman yazdı.
Bu roman onun son eserlerinden biriydi.
Onun yeni romanı çoksatar oldu.
O, roman sayesinde ün kazandı.
Bu romanı okumaktan hoşlandım.
Bu romanı kimin yazdığını biliyor musun?
Onu bir roman yazmaya teşvik etti.
Onun yeni romanı çoksatar oldu.
"Ne tür bir kitap okuyorsun?" "Bir roman."
Nijerya'da romanımın tanıtımını yaparken
Roman bir kahramanın ölümü ile sona erer.
- Roman neredeyse 20.000 nüsha satmıştı.
- Roman yaklaşık olarak 20,000 adet sattı.
Açık konuşmak gerekirse, bu roman çok ilginç değil.
İyi bir romandan iyisi yoktur.
Onun yeni romanı önümüzdeki ay çıkacak.
Bu romani çevirmek benim hayalimdi.
Onun yeni romanı en çok satan bir kitap oldu.
Bu roman da Fransızcaya tercüme edilmiştir.
Ben üç gün içinde bu romanı okuyarak tamamladım.
Bu roman benim okuyamayacağım kadar zor.