Examples of using "Halben" in a sentence and their turkish translations:
Biz işleri yarım bırakmayız.
Tom yarım saat içinde burada olacak.
Yarım saat içinde burada olabilir misin?
Neredeyse yarım saattir bekliyorum.
Otuz dakika önce uyandım.
Yarım kek almak istiyorum.
Otuz dakika içerisinde orada olacağız.
Tom tek başına pastanın yarısını yedi.
Tom altı aydır çalışmıyor.
Yarım saat içinde görüşürüz.
Yarım litre et suyunu ısıt.
Yarım saatte iki mil yürüdü.
Yarım saat önce başlamalıydın.
O yarım saat içinde burada olacak.
Tom gerçekten uzun bir süredir orada oturuyor.
30 dakika içinde döneceğim.
Tom yaklaşık otuz dakika içinde burada olacak.
Tom yaklaşık otuz dakika önce buradan ayrıldı.
Film otuz dakika içinde başlıyor.
Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.
Onu otuz dakika önce söyledin.
Biz otuz dakika içinde Tom'la buluşacağız.
Bu iş yarım saat içinde bitirilebilir.
Yarım yıl önce sigarayı bıraktım.
Son 50 yıla yakın bir süredir onları burada görmemiz imkânsızdı.
Avrupa’da şimdiye kadar görülen en büyük ordu olan yarım milyon
Son altı aydır Tanaka'dan haber almadım.
Otuz dakika içinde Tom'u karşılamamız gerekiyor.
Yarım milyon kadar yavru yapıyorlar. Çok azı hayatta kalıyor.
Mary ve diğer kadınlar otuz dakika önce çıktı.
Yarım yıl evvel o, kendini bir kuş gibi özgür hissediyordu.
Tom en az yarım yıldır Mary ile gidiyor.
Yarım saatten daha fazla bir süredir onları gözden kaybettik.
O, istasyona vardığında tren neredeyse yarım saat önce kalkmıştı.
Yaklaşık otuz dakika içinde orada olacağım.
Tom yaklaşık otuz dakika önce beni aradı ve yolda olduğunu söyledi.
Odanın alanı iki buçuk metre karedir.
Yaklaşık otuz dakika içinde seni geri arayacağım.
Tom ve Mary'nin, altı ay önce bebeklerinin doğumundan bu yana iyi bir gece uykusu olmadı.
Tom yediği elmaya baktığında yarım solucan yediğini fark etti.
Bir saat önce kalktım ve bu arada dişlerimi fırçalayıp tıraş oldum ve sabah sporumu yaptım.