Examples of using "Freiem" in a sentence and their turkish translations:
- Suçlu halen kaçak.
- Suçlu hâlâ serbest.
- Suçlu hâlâ dışarıda.
Katil hâlâ serbest.
- Hâlâ özgür.
- O hâlâ serbest.
Onunla kendi isteğiyle evlenmedi.
Kaçan tutuklu hala serbest.
- O gece açık havada uyuduk.
- O gece açıkta yattık.
Açık hava marketinde taze ürün satılmaktadır.
Tom bir kez daha özgürlüğüne kavuştu.
Polisin tutukladığı adam şimdi serbest bırakıldı.
Açık havada üç saat geçirdik.
Bu bahçe halka açık ve ücretsizdir.
Birkaç saniye önce ben açık havada ve parlak gün ışığındaydım ve şimdi gözlerim bu karanlıkta bana hizmet etmeyi reddediyor.