Examples of using "Fall –" in a sentence and their turkish translations:
Olay çözüldü!
Dava kapandı.
- Bu dosya kapandı.
- Bu dava kapandı.
Kesinlikle.
kesinlikle olmaz!
kesinlikle hayır
Kesinlikle!
Her ne şekilde olursa olsun onu yap.
Vazgeçme ihtimali yok!
Hayatta olmaz.
Durum budur.
O zaman onunla git.
- Bu durumda yanılıyorsunuz.
- Bu durumda, sen yanılıyorsun.
Kesinlikle ilgileniyorum.
Ben seni kesinlikle özleyeceğim.
İşte gerçekten durum böyle
Durum böyle değil.
Ben ne olursa olsun gideceğim.
Onlar konuyu araştırıyorlar.
Ne olursa olsun geleceğim.
- O delidir.
- O kaçıktır.
O umutsuz bir vaka.
Bu olayı araştıracağım.
Tom umudun ötesinde.
Gurur bir düşüşten önce gider.
- Benim tarzım değil.
- Bu bana göre değil.
Durumunuzu kısaca açıklayın.
Başkaları konuşurken bölme.
Dava mahkemeye başvurmadan halledildi.
Her halükarda, gideceğiz.
Tersi doğrudur.
Olanaksız.
- Mutlaka geleceğiz.
- Muhakkak geleceğiz.
- Kesinlikle geleceğiz.
- Sen umutsuzsun.
- Tuysem.
Bu dava için üstelik ha
Vardır her halde bir bildiği
Maalesef, durum böyle değil.
Sen gerçekten ümitsizsin.
Masa işi sevdiğim bir iş değil.
Ne olursa olsun orada olacağım.
- Bu mutlaka öyle değil.
- Öyle olması şart değil.
O hiçbir şekilde aptal değil.
Mary benim tipim değil.
Bu durumda, 100 € lütfen.
Bu çok garip bir durum.
Biraz süt almayı unutma.
Kesinlikle evlenmek istemiyorum.
Kesinlikle onları tanımıyorum.
- Yağmur kesin yağacak.
- Yağmur kesinlikle yağacak.
Kesinlikle bunu yapacağım.
Ben çok ilginç bir vaka araştırıyorum.
O en iyi ihtimalle hüsnükuruntu.
Konunun bu olmadığından eminim.
Bu konuda haklısın.
Bu çok nadir bir durumdur.
Tom hiçbir şekilde aptal değil.
O zaman onunla git.
O zaman onunla git.
Hiçbir surette kutuyu açmamalısın.
Her durumda, yarın seni arayacağım.
Hiçbir şekilde böyle bir şey yapmamalısın.
Ama durum, her zaman böyle değildi
Buna var mısınız? Siz varsanız ben de varım.
olmuyordur canım. Olmaz yani
Ama devamında bu davayı biz kazandık
Hisse senedi fiyatlarında hızlı bir düşüş vardı.
Hiçbir koşulda onu affedemem.
Nasıl olsa, ondan hoşlanmıyorum.
Böyle bir konu bugünlerde yaygın değil.
Ağaç düşmek üzereydi.
Onun eski hilelerine aldanma.
Japonya'da durum bu değil.
"Benimle gitmek ister misin?" "Kesinlikle!"
Tom kesinlikle rahatsız edilmek istemedi.
Her durumda, o her zaman benim hatam
Bu konuda Tom'la anlaşmak zorunda kaldık.
O, kesinlikle bir olasılıktır.
Ben öyle olmadığını umuyorum.
- Keşke öyle olmasaydı.
- Keşke durum böyle olmasaydı.
- Keşke olay bu olmasaydı.
- Keşke sorun bu olsaydı.
- Keşke öyle olsaydı.
Yarın sabah mutlaka geleceğim.
Bu avukat hiç dava kaybetmedi.
E-posta adresini Tom'a verme.
Kesinlikle bunu yapalım.
Tom kesinlikle geri döndü.
Tom konunun o olmadığını söyledi.