Examples of using "Füllen" in a sentence and their turkish translations:
Bu kayıt kartını doldurun lütfen.
Ve de üstünü dolduracağım.
Anketi tamamlayın.
Başvuru formunu doldurun.
Formu doldur.
Aşağıdaki formu doldurunuz.
Lütfen Gümrük Beyan Formunu doldurun.
Lütfen bu başvuru formunu doldurunuz.
Bu formu doldurunuz, lütfen.
Yoksa az suyumuz kaldığını ve bunu doldurmam gerektiğini kabul edip
Gereksiz yere hastaneleri doldurmayalım
Lütfen depoyu normal benzinle doldurun.
Öncelikle bu formu doldurun, lütfen.
Formu tükenmez kalemle doldurun.
Gün boyunca yollar arabalarla dolar.
Bu çukuru bir şeyle doldurmak zorundayız.
tarihini yanlış bilgilerle dolduracaksın
Bu formu doldurun.
Daha fazla dağınıklık ile hayatımızı darmadağın ediyoruz.
Bakın, onları böyle bırakacağız. Ve de üstünü dolduracağım.
İşe başlayın. Bu kum torbaları kendileri dolmaz.
Başınızı yeni fikirlerle doldurmaya hazırsınız.
Şişeyi suyla doldur.
Boşlukları doldurun.
Lütfen başvuru formunu doldurup 2 Kasım'a kadar geri gönderin.
Bu başvuru formunu doldurup derhal gönderiniz.