Examples of using "Drückte" in a sentence and their turkish translations:
Tom tetiği çekti.
O ona kısaca sarıldı.
Tom Mary'ye kısaca sarıldı.
Tom sigarasını söndürdü.
- Meryem snooze tuşuna vurdu.
- Meryem alarm erteleme düğmesine hiddetle bastı.
Tom butona bastı.
Gaz pedalına dikkatlice bastım.
Tom kendini açıkça ifade etti.
Tom bir düğmeye bastı, ancak hiçbir şey olmadı, bu yüzden başka bir düğmeye bastı.
çok basit bir dil kullanırdı.
Bir ebeveyn, birinci sınıfa giden çocuğun
Butona bastı ve bekledi.
Tom tetiği çekti.
Mary oyuncak bebeğine sarıldı.
Alnımı onunkine bastırdım.
Ona sarıldım.
Tom Mary'yi duvara doğru itti.
Tom burnunu pencereye dayadı.
İyi İngilizce ile kendini ifade etti.
Kulağını duvara dayadı.
Tom kulağını duvara dayadı.
burnunu pencereye yasladı.
Tom kornaya bastı.
Tom bana sarıldı.
Tom iyi İngilizceyle kendini ifade etti.
İktidar partisi vergi yasa tasarısını kabul ettirdi.
Frankl Nietzsche'den yaptığı bu alıntıyı
ve bunu da her filminde dile getirdi
Kadın bebeğe sarıldı.
Tom uzaktan kumandadaki butonlardan birine bastı.
Tom tuşa bastı ama hiçbir şey olmadı.
Ben ona sıkıca sarılıp ağladım.
Mary Tom'u kucakladı ve ona bir öpücük verdi.
Tom silahı kendi kafasına dayadı ve tetiği çekti.
Tom kollarını Mary'nin etrafına koydu ve ona sıkıca sarıldı.
Adam silahı alnına dayadı ve tetiği çekti.
Tom asansöre bindi ve üçüncü kat için düğmeye bastı.
Tom yeşil butona bastı ve bir şey olmasını bekledi.
Tom arabasının penceresinden dışarıya eğildi ve kapıdaki interkom tuşuna bastı.
Birkaç kelime ile görüşünü ifade etti.
Tom, bitişik odadaki ebeveynlerinin ne konuştuğunu duyup duyamayacağını anlamak için kulağını duvara dayadı.
Frene bastı ve araba durdu.