Examples of using "Bluse" in a sentence and their turkish translations:
Bu bluzu sever misiniz?
Bluz temizdir.
Bu bluzu sever misiniz?
- O, kırmızı bir buluz giymişti.
- O, kırmızı bir bluz giyiyordu.
Mary pembe bir bluz giydi.
Bu bluz pamuktur.
Mary bluzunu ütüledi.
O kırmızı bir bluz giymişti.
O çok güzel bir bluz.
Bu bluz arkadan düğmelenir.
Mary ince bluzunun içinde titredi.
Şu bluzu görebilir miyim lütfen?
O bluz o etekle uymuyor.
Janet bir etek ve bir bluz satın aldı.
Mary bir etek ve bir bluz satın aldı.
Mary mini etekle uyumlu pembe bir bluz giyiyordu.
Mary saçını açtı ve bluzünün düğmelerinden birini açtı.
Mary ince bluzunun içinde titremeye başladı.
O, kırmızı bir bluz ve siyah bir etek giymişti.
- Ben bir pamuk bluz tercih ederim.
- Pamuk bir bluzu tercih ederim.
Kırmızı bluz ve beyaz etek giyiyordu.
Tokyo'da yaşayan teyzem bana güzel bir bluz gönderdi.