Examples of using "Bescheidener" in a sentence and their turkish translations:
Daha mütevazı bir şekilde giyinmelisin.
O çok mütevazı bir adam.
Ben son derece mütevazı bir insanım.
Tom çok mütevazı bir adam.
Keşke kızım daha uygun elbise giyse.
Yaşlandıkça, daha alçak gönüllü oldu.
Bütün başarılarına rağmen oldukça alçakgönüllü bir adamdır.
Tom'un mütevazı bir geçmişi vardı ama o ülkenin en zengin adamlarından biri haline geldi.