Examples of using "„aus" in a sentence and their turkish translations:
- Arabadan in.
- Arabadan çık.
Metal, kağıt ve tahta tabaklar satarız.
Arabamdan çık.
Nancy trenden iniyor.
Gözden uzak olan, gönülden uzak olur
Kamyonetten in.
Gidiyor musun?
Ben trenden indim.
Tom taksiden indi.
Ben otobüsten indim.
Onu kapatın.
Harika görünüyorsun.
Tom trenden indi.
Tercihinizi yapın.
Otur oturduğun yerde.
Işığı söndür.
Kyotolu musunuz?
On mahkûm hapishaneden çıktı.
Elbiselerini çıkar.
Japonya 1933'te Milletler Cemiyetinden ayrıldı.
Siz Avusturyalı mısınız yoksa Avustralyalı mısınız?
Bal, polenden değil, nektardan yapılır.
Avusturya mı yoksa Avustralya'dan mı geliyorsun?
Birini seçin.
Anahtarı evde bırakınca kapıda kaldı.
Sen hoşnut görünüyorsun.
Daha genç görünüyorsun.
- İyi görünüyorsun.
- İyi görünüyorsun!
Biz size yardım edeceğiz.
Tom hapishaneden çıktı.
Sen Amerika'dan mısın?
Sen Tokyolu musun?
Meşgul görünüyorsun.
Yaşa ve öğren.
Avrupalı görünüyorsun.
Japonyalı görünüyorsun.
Yalnız görünüyorsun.
- Televizyonu kapat.
- TV'yi kapatın.
Taksiden indim.
Yatağımdan çık.
Dağlar uzaktan daha hoş görünür.
Ayakkabılarını çıkar.
Futonu havalandır.
Lezzetli görünüyor.
Kötü görünüyorsun.
- Evimden çık.
- Defol git evimden!
Mary kızgın görünüyor.
Alarmı kapat.
Emirlerimi yerine getir!
Motoru durdurun.
- Ben İngiltereliyim.
- İngiltereliyim.
Tom solgun görünüyor.
Gelecek ay bu daireden taşınıyoruz.
Işıklar söndü.
Mutlu görünüyor.
Brezilya'dan geliyorum.
Yorgun görünüyorsun.
Tom korkmuş görünüyor.
İyi görünüyor muyum?
Rahatlamış görünüyorsun.
Gergin görünüyorsun.
Harika görünüyorsun.
Harika görünüyorsun.
Mutlu görünüyorsun.
Şaşırmış görünüyorsun.
Sağlıklı görünüyorsun.
Tom uykulu görünüyor.
Ben Tokyoluyum.
Onlar İzlandalıdırlar.
O Fransalıdır.
Yaşlı kadın otobüsten indi.
- Çık hayatımdan!
- Hayatımdan defol!
- Sen İsveçlisin.
- Sen İsveç’ten geliyorsun.
Yaşlı bayan otobüsten indi.
Mumları üfle.
Tom hoş görünüyor.
Yaşa ve öğren.
Bazı tuz madenlerden gelir, bazısı sudan.
Portekizliyim.
Harika görünüyorsun.
Biz Almanyalıyız.
Tom gergin görünüyor.
Kaçamak davranıyorsun.
Tom endişeli görünüyor.
Tom heyecanlı görünüyor.
Tom tedirgin görünüyor.
Onlar iyi görünüyorlar.
Onlar harika görünüyorlar.
Herkes hasta görünüyordu.
Muhteşem görünüyorsun.
Kızgın görünüyorsun.
Sen Avustralyalı mısın?