Examples of using "Pantalon" in a sentence and their turkish translations:
Pantolonumu giydim.
Pantolonunu giy.
O benim pantolonum.
Benim pantolon ıslak.
O pantolonunun ütüledi.
Pantolonun kirli.
Pantolonumu söktüm.
Bu pantolon kirli.
Benim pantolonum sırılsıklamdı.
Gömleğini içine sok.
Pantolonunun fermuarını açtı.
O, kırmızı pantolon giydi.
Pantolonunun fermuarını açtı.
Pantolonunu yırttın.
Sen hiç pantolon giymiyorsun.
Bu pantolon çok büyük.
Bir çift kadife kumaş olabilir.
Bu pantolon bana iyi oldu.
Kemer olmayınca pantolonum aşağı düştü.
Pantolonun çok sıkı.
O, temiz pantolon giydi.
Pantolonu radyatör üzerinde kurut.
O, pantolonunu ütüledi mi?
Bu pantolonu temizletmek istiyorum.
Bu pantolonların ütülenmeye ihtiyacı var.
Pantolonumu tamir edebilir misin?
Pantolonum mahvolmuş.
"Bu pantolon kimin?" "Ken'in"
Oh, beyaz pantolonum! Ve onlar yeniydi.
Pantolonumdaki kırışıklıkları ütüledim?
Pantolonuma kahve döktüm.
Tom pantolonunu gömleğinin içine soktu.
O gömlek pantolonla gitmiyor.
O pantolonunu ütületti mi?
Yeni satın aldığım pantolonu beğeniyor musun?
Ne giyeceğim: pantolon mu? yoksa etek mi?
Onun botu ve pantolonu çamurla kaplıydı.
Pantolonun belini biraz daraltması gerekiyor.
Bu pantolon belde biraz çok dar.
Bu pantolon çok fazla uzun. Neredeyse yere dokunuyor.
Dün siyah pantolon ve beyaz bir tişört giydim.
Neden bu ceketi üzerinde denemiyorsun? Pantolonunla birlikte güzel görünüyor.
Ben dikiş dikmeyi sevmiyorum ama bu pantolonu kısaltmak zorundayım.
O, pantolonunu ütüledi.
Onu son gördüğümde, o mavi bir gömlek ve beyaz pantolon giyiyordu.
Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.