Examples of using "Natale" in a sentence and their turkish translations:
- Ana dilimi seviyorum.
- Ana dilimden hoşlanıyorum.
Ana dilini unutabilir misin?
O, memleketinde toprağa verildi.
Ana dilini unutabilir misin?
Onlar vatanlarını terk ettiler.
Benim memleketim çok güzeldir.
Memleketim ile ilgili durumda bu şekilde oldu.
Doğduğu yerden uzakta yaşıyor.
Julia'nın ana dili İtalyanca'dır.
- Doğduğu şehirden uzakta bir yerde yaşıyor.
- Doğduğu şehirden uzaklarda yaşıyor.
O, memleketine veda etmek zorunda kaldı.
Eski müzik formatlarını dinlemek bana memleketimi hatırlatıyor.
Gururla söyleyebilirim ki memleketim Oslo'da
Bu şarkıyı duyduğumda memleketimi düşünüyorum.
Yabancı, anadiliymiş gibi Japonca konuşuyor.
Benim ana dilim Lehçe'dir.
Alain çocukluğuna bağlıdır, her zaman doğum yerinde kalmak istiyor.
İngilizce ana dilim değildir.
Ana dilim, Klingonca ve Esperanto'nun bir karışımı olan Klingorantodur.
Ama gördükleri en inanılmaz şey ana gezegenleri idi.
Yaklaşık 1830 yılında, aile anayurdu Almanya'dan Şikago'ya taşındı.
On yıldır ilk defa memleketini ziyaret etti.
Çoğunluğu değilsede, çok sayıda profesyonel çevirmen sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaktadırlar.
O, sakin bir hayat yaşadığı memleketinden ayrıldı.
Sanjay Gubbi, Güney Hindistan'daki memleketi Karnataka'daki katliamdan bahsediyor.
- İngilizce benim ana dilim değil.
- İngilizce ana dilim değildir.
Bu yaz doğduğum yeri ziyaret ettiğimde, şehri on yıl öncekinden farklı buldum.
Kobe doğduğum şehirdir.
Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.
Bize yardım etmek için en iyi yollardan biri bildiğin yabancı bir dilden kendi ana diline ya da bildiğin en iyi dile çeviri yapmaktır.
Amerika'da yetişti ama ana dili Japonca.