Examples of using "L'intérieur " in a sentence and their turkish translations:
Gir.
Tom'u içeride tut.
Tom'u içeri götür.
tüm cevapların her zaman
İçeri geri dönelim.
İçeriye girelim.
İçeri geri dön.
İçerde kal.
Gir.
İçerideyim.
Çocukları içeride tut.
Tom hâlâ içeride.
Peki, bir de içine bakalım.
Şaşkınlık verici bir durum.
Onlar içeride.
İçeride birisi var.
Tekrar içeriye giriyorum.
İçeri girmek istiyorum.
Biz içerideyiz.
İçeri gir.
Tom içeride bekledi.
İçeride olacağım.
İçeride olmayı sevmiyorum.
İçeride yalnız hissediyorum?
tadını çıkarabilirsiniz.
Dışlarında olduğu kadar içlerinde de.
Birisi beni içeri itti.
Onu içeriye götüreceğim.
İçeriye bir bakalım.
Biri beni içeri itti.
İçeride konuşabilir miyiz?
Kapı içeriden açılır.
İçeri girebilir miyiz?
İçerideki nedir?
Tom gizlice içeriye baktı.
Tom içeriye dikkatle baktı.
- İçeri girmek istemez misin?
- İçeri girmek istemez misiniz?
ilgili ve merhametli baba figürleri buldular.
Bu kapı içeriden kilitli.
İçeride birini görmüyorum.
Burada içerisi daha rahattır.
Özünde, hepimiz birbirimize benzeriz.
Evde hava çok sıcak.
İçeride boş hissediyorum.
O bir elmanın içinde yaşıyor.
Bunun içinde ne olduğunu size göstereyim,
insanın içinden geldiğini ve
içimizde bu kadar çok acı çekmemize şaşmamak lazım.
onu aktif olarak beslemeliyiz.
ve içinde de ahşap bölmeler var,
diz içine girebiliriz.
köküne kadar çürümüşlükle karşılaşırsınız,
içeriye bombalar koysak
Onun ceketinin içi kürktür.
Buraya bir çift espresso.
İçinde ne vardı?
Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
Tom'un orada olduğunu biliyor muydun?
İçeride kimse yok mu?
Basın içeriye giremez.
Bunun hakkında içeride konuşabilir miyiz?
İç kısım arzunuza göre özelleştirilebilir.
Sadece bir kez içeriye girdim.
Sanırım hepimiz içeri girmeliyiz.
çoğunlukla aşağı ve içeri bakarız.
güçlü kimyasal bağ yapıları olan
Yağmur yağdığı için evde kaldım.
Çocuklar içeri giremez.
Kuzeyden gelen uçan sincaplar ağaçların içinde yuva yapar.
İçeride yer var.
Tom içeriye girdi.
Kutu içinde bir kutu vardı.
Kulüpte ses çok yüksek.
İçeri gel.
İçeride kalalım. Dışarısı korkunç soğuk.
Kral kalesinin içinde yaşar.
Evde biri var.
O kadar çok yağmur yağıyordu ki içerde oynadık.
İçeriye girsek iyi olur.
Köpeğini bütün gün içeride bırakma.
çeşitli kuruluşlarda gönüllü görev almaya başladım.
Poşet içinde dallanan birtakım tüpler mevcut
ve bu karton kutunun içinde üç tane ölü kedi yavrusu vardı,
Ben bir nörobilimciyim ve odaklandığım yer içerisi,
içeride bulunan işlemeler ince bir sıva ile kapatıldı
kuyruklu yıldızları güneş sisteminin iç kısmına doğru itebiliyor
İçeride kalamayacak kadar çok güzel bir gündü.
Binanın içi ve dışı çürümüş.
Curiosity Gale kraterinin içine iniş yaptı.
- Dışarı çıkmayı evde kalmaya tercih ederim.
- Evde kalmaktansa dışarı çıkmayı tercih ederim.
Köpekler sıcak aracın içinde öldüler.
O iç kısımda küçük bir kasabada yaşıyor.
Mağaranın içi zifiri karanlık.
Madenin içi çok karanlıktı.
Evin içinde kimse yoktu.
Kendini içeride kilitledin.