Examples of using "Définitive" in a sentence and their turkish translations:
Karar nihai değildir.
- Bana kesin bir cevap verin.
- Bana kesin bir cevap ver.
Bana son bir cevap ver.
Karar henüz kesinleşmiş değil.
Mahkemenin kararı kesindir.
Bu karar kesindir.
Komitenin kararını nihai olarak kabul edeceklerini söylediler.
Sana bugün net bir cevap veremem.
Ondan kesin bir cevap alamadım.
Kendimi kötü hissettim ve hastaneye gittim ama kısacası önemli değildi.
Nihayet ihtiyaç duyduğum her şeyim var.