Examples of using "Chaos" in a sentence and their turkish translations:
Organizasyonel bir kaos adeta.
Çok yaşa kaos!
Venezuela'da kaos.
Kargaşa her yeri etkisi altına aldı,
Kargaşa her yeri etkisi altına aldı!
bu kargaşaya meydan okuyacağız.
Çete, şehrin altını üstüne getiriyor.
Oturma odasında korkunç bir kaos hüküm sürüyor.
Ama kahraman bu kargaşaya karşı koyacak,
Dışarıda büyük bir kalabalık toplanıp kargaşayı izlerken
Kendi acemi sürüsünün yarattığı kargaşa dişi için avantaja dönüşüyor.
durduralım, Libya ezici bir kaos durumuna girdi. Bir
İklim değişimi, iç savaş,finansal zorluk ve altyapısal kaosun hepsi bu ülkede karışıklığa neden olmuştu.