Examples of using "à paris" in a sentence and their turkish translations:
Paris'te olmak isterdim.
- Paris'e gittim.
- Ben Paris'e gittim.
Paris'teyim.
Paris'te kar yağıyor.
- Onlar Paris'te mi?
- Paris'teler mi?
Paris'te misiniz?
O, Pariste.
Paris'teyim.
Tom, Paris'te yaşıyor.
Paris'te yaz.
İki kez Pariste bulundum.
Paris'e gitmeyi düşünüyorum.
O yarın Paris'e varacak.
O, Paris'e bir yolculuk yaptı.
Keşke Paris'te olsam.
O, şimdi Paris'te kalıyor.
O Paris'te bulundu.
Bu cadde Paris'te.
O yarın Paris'e ulaşır.
Yarın Paris'e gidiyorum.
O, Paris'e gitti.
- Paris'e gittim.
- Ben Paris'e gittim.
Yarın Paris'e gidiyorum.
Fransa’da, Paris’te yaşıyorum.
O asla Paris'e gitmez.
1906'da Paris'e taşındı.
Paris'te kalırken, ona rastladım.
Paris'te onunla görüştüğümü hatırlıyorum.
Paris'te Fransızca öğrendim.
Paris'e kıyasla London büyük.
Doroty Paris'te sanat çalışmak zorundaydı.
Karımla Paris'teydim.
Kocamla Paris'teydim.
Paris'te öğretim yapmak istiyorum.
Sonbaharda Paris'e gidiyorum.
- Ben bu sonbaharda Paris'e gidiyorum.
- Önümüzdeki sonbaharda Paris'e gideceğim.
Bu hafta sonu Paris'e gidiyorum.
- Gelecek cumartesi Paris'e gidiyorum.
- Önümüzdeki cumartesi Paris'e gideceğim.
Paris'e gitmek onun isteğiydi.
Paris'te üç aylığına kalacağım.
Onlar Paris'te birlikte vakit geçirdi.
Paris'te hiç bulunmadım.
O, yarın Paris'e uçuyor.
Yeterli param olduğunda Paris'e gideceğim.
Keşke şu an Paris'te olabilsem.
O, Paris'e bir gezi yaptı.
Paris'te misiniz?
O, mayıs ayının sonunda Paris'e gitti.
Paris'te üç aylığına kalacağım.
Yarın Paris'e arabayla gideceğim.
Paris'te resim okumak istiyorum.
Onun hâlâ Paris'te olduğu söyleniyor.
Kız kardeşim Paris'te çalışmıyor.
Achille 1908 yılında Paris'te doğdu.
Antoine Lavoisier Paris, Fransa'da öldü.
On yıldır Paris'te yaşıyor.
Paris'teki Rodin Müzesi muhteşemdir.
Marcel 1901'de Paris'te doğdu.
Paris'teki bir bankayı soydular.
Şu anda Paris'te saat kaç?
Ben bir öğrenciyken Paris'te yaşıyordum.
Paris'te olduğun zaman beni ara.
Paris'te bir aylığına bir oda kiraladım.
Napolyon'u demir bir kafeste Paris'e geri getireceğine söz verdi .
Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur.
- Paris'te onunla buluşma şansım vardı.
- Paris'te onunla tanışma şansım oldu.
- Paris'te onunla tanışma fırsatım oldu.
Sanat eğitimi almak için Paris'e gitti.
- Hayalim, Paris'te Fransızca öğrenim görmektir.
- Benim hayalim Paris'te Fransızca öğrenmek
Babam iş için sık sık Paris'e gider.
Paris'e ilk kez gitti.
Amcam on yıl Paris'te yaşadı.
Onunla Paris'te tanıştığımızı hatırlıyorum.
Sanat eğitimi almak için Paris'e gitmek istiyorum.
Dün arabayla Paris'e gitti.
Paris'te ki terör saldırısı dünyayı şok etti.
Paris'te tanıştığım şair odur.
Onlar aynı anda Paris'e vardılar.
Biz gelecek hafta sonu Paris'e gidiyoruz.
Paris'te yaşayan amcam bizi görmeye geldi.
Paris'te çektiğiniz resimlere bir bakayım.
Paris'e gittiğimiz zamanı hatırlıyor musun?
ve ilk işime başlamak için Paris'e taşınmıştım.
Paris'te kalırken, tesadüfen onunla tanıştım.
Müzik öğrenimi için Paris'e gitti.
O, bana ağustosta Paris'e gideceğini söyledi.
Öyleyse ben Paris'teyken bu oldu.