Examples of using "Pieniä" in a sentence and their turkish translations:
Onlar küçük.
Bakın, küçük yumurtalar.
Tomurcukların uçlarını görüyor musunuz?
Minik yaratıklardan oluşan göz alıcı bir yelpaze.
Küçük evler yapıyoruz
Paraşüt ipine ufak düğümler attım.
Bakteriler mikroskobik organizmalardır.
Bu bina New York taki gökdelenlerle karşılaştırıldığında küçük.
Burada bir sürü tarantula tüyü de var.
Bunun gibi yüzlerce küçük iteklemeler var.
Bir müzisyen seslerdeki küçük farkları anlayabilir.
Pekâlâ, bu küçük hayvanları yakalamak için tasarlanmış bir tuzak.
Pekâlâ, bu tuzak küçük hayvanları yakalamak üzere tasarlanmış bir tuzak.
Buradaki çoğu yaratık ufak ve çeviktir.
Yanlarından süzülen ufak yaratıkları yakalamaya yarayan, sokucu dokunaçlar.
Küçücükler ve su kolonuna giriyorlar.
Bizim büyük, orta ve küçük boyutlarımız var. Ne boyutta istiyorsunuz?
Hayır. Onlar çok küçükler.
Bu elbiseler onun için çok küçük.
her ufak davranışı, her türün ne yaptığını ve nasıl etkileşim kurduklarını anlayabilmek için yapılması gereken çok şey var.
Lisa o kadar yeteneklidir ki kendisi için vida ve benzeri küçük nesneleri bile yapabilir.