Examples of using "Ulkomaalaisia" in a sentence and their turkish translations:
Tom yabancılardan nefret eder.
Biz yabancı değiliz.
Bu insanlar, bütün yabancılardan nefret ederler.
Bu yasa sadece yabancılara uygulanır.
Her yıl bir sürü yabancı Japonya'yı ziyaret eder.
Bir grup yabancı öğrenci, Akira'nın lisesini ziyaret etti.
Tom yabancılardan nefret eder.
Bir grup yabancı Edo'ya geldi, yani Tokyo.
Amerikalılara benzeyen yabancıları hayatımda ilk kez o zaman görmüştüm.