Examples of using "Työ" in a sentence and their turkish translations:
Zevkten önce iş.
Tom'un çok iyi bir işi var.
Benim yeni bir işim var.
Emek, insanı yarattı.
Derhal işimize başlayalım.
İşi yapalım.
İş yapıldı mı?
Bu tür iş çok sabır gerektirir.
Bu bir sürü iş.
Harika bir işin var.
Bu basit bir iş.
Tom'un iyi bir işi var.
Zor iş ödendi.
Thania'nın işi geçici.
Başka bir işim var.
İşi zevkle birleştirmek zordur.
Tamam, bırakalım da doğa işini yapsın.
-İnşaat nasıl gidiyor? -İyi gidiyor.
Çalışma bugün çok sinir bozucu.
Tom'a bir iş bulman gerekiyor.
Bu, dünyanın en iyi işi!
Tom'un işi aşırı stress yaratıyor.
Bu çalışma özel yetenek ister.
Bu iş çok zahmetli.
Önümüzde büyük bir işimiz var.
- Bu işin kolay olduğunu düşünüyor musun?
- Bu işin kolay olduğunu mu sanıyorsun?
Tom çok stresli bir işi var.
Tom'un şimdi iyi ödeyen bir işi var.
İş yapılmıştır.
Bana bazı işler almam gerekiyor.
İşi bir gün içinde yapmalıyız.
Kendinize kalıcı bir iş bulmanız gerek.
Bu iş biraz sıkıcı.
Tom'un işi benimki kadar zor değil.
Bir iş sadece geçinmek için bir araç değildir.
Bu iş bu haftanın sonunda bitmiş olacak.
Mükemmelliğin iyileştirilmesi kolay bir iş değildir.
Gündüzleri bolca yardım alıyorlar ama çalışmalar gece de devam ediyor.
Sevmeseniz bile, işi yapmanız gerekir.
İş oldukça basit görünüyordu, ama benim bir haftamı aldı.
İş tamamlanmadan ayrılmak istemedim.
Tom burada gerçek bir işi olan tek kişi.
Bir ay geçti ve iş biraz ilerleme kaydetti.
Tom'un iyi bir arabası, iyi bir evi ve iyi bir işi var.
Bu tarz işi daha önce de yaptığım için işi kolay buldum.
İş henüz bitmedi.
Öğleye kadar işi bitirmek zorunda olduğunu söyledi.
Bu ayın sonuna kadar bu işi bitireceksin.
İş ne kadar zor olursa olsun Tom asla şikayet etmez.
Bu iş Pazartesiye kadar bitirilmeli.
Her erkeğin işi, ister edebi ya da müzik ya da bir resim ya da mimari ya da başka bir şey olsun, her zaman kendisinin bir portresidir.