Examples of using "Pestä" in a sentence and their turkish translations:
Bu pencereler yıkanmalı.
- Yıkanması gerek.
- Yıkanması gerekiyor.
Ellerimi yıkamak istiyorum.
Ellerimi yıkamam gerek.
Giysilerimi yıkamam gerekiyor.
Tom ellerini yıkamak istedi.
Dişlerimi fırçalamak zorundayım.
Yüzlerini yıkamalılar.
Ellerini yıkamayı unutma.
Paula, yarın arabayı yıkayacak.
O, arabayı yıkamak zorunda değil.
Bu gömleği yıkamalısın.
- Bulaşıkları yıkamak için benim sıram.
- Bulaşıkları yıkama sırası bende.
Pencereleri temizlemenin gerekli olduğuna inanmıyorum.
Kadınlar tuvaleti nerede? Ellerimi yıkamak istiyorum.
Dişlerimi fırçalamak isterim.
Tom giysilerindeki kanı yıkayarak çıkarmaya çalıştı.
Hava güneşliyken çamaşır yıkamak zorundayım.
Bulaşıkları yıkamak için kimin sırası?