Examples of using "Pääsee" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen oraya nasıl gidileceğini açıklayın.
Zemine çok az ay ışığı ulaşır.
Eğitim seviyesi de yükseldi. Şimdi...
Shinjuku'ya nasıl gidileceğini bana söyler misin?
Hilton Oteli'ne nasıl ulaşılacağını biliyor musunuz?
Oraya nasıl gideceğimi söyleyebilir misin?
Buradan Park Street'e nasıl gideceğimi bana söyler misiniz?
işin kolay ve güvenli kısımlarına dâhil oluyor
Onun testini geçeceğine inanmıyorum.
- Bana en yakın istasyona nasıl gideceğimi söyler misin?
- En yakın istasyona nasıl gidileceğini söyleyebilir misiniz?
- En yakın istasyona nasıl gidildiğini söyleyebilir misiniz?
Kendini küçücük bir çatlaktan sokabiliyor. Yengeç onu hisseder gibi oldu
- Oraya en iyi şekilde nasıl gidebilirim?
- Oraya gitmek için en iyi yol hangisi?
Tom'un istediği üniversiteye gideceğinden neredeyse eminim.
O, bu öğleden sonra ayağa kalkıp hareket edecek.
Tom buraya geldiğinde ben gideceğim.
Ejder mağarasına giriş nerede?
O, buradan sadece 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde.
Lütfen bana havalanına nasıl gideceğimi söyle.
Tom yeni başladı fakat çabuk anlıyor.