Examples of using "Oma" in a sentence and their turkish translations:
Benim evim, benim kurallarım.
Benim kendi evim var.
Kendine gel.
O tekrar eskisi gibi.
onun bir rolü vardı, benim başka bir rolüm vardı.
Senin kendi fikrin mi?
Herkesin kendi görüşü var.
Ben kendim değilim.
Kendi işimi işletiyorum.
Onun kendi odası var.
Senin seçimindi.
Tom'un kendi apartman dairesi var.
Keşke kendi arabam olsa.
Keşke kendime ait bir odam olsa.
Bunu doğanın verdiği güzel bir döşek gibi yapacağız.
Tom'un yaşayacak kendi hayatı var.
Her çocuğun kendi odası var.
Kendi kendine yardım en iyi yardımdır.
Çocuk parkının kendi kabadayısı vardır.
- Kendi TV şovum var.
- Kendi televizyon programım var.
Her milletin kendi dili vardır.
O onun kendi hatasıydı.
- Her öğrencinin kendi bilgisayarı vardır.
- Her öğrencinin kendi bilgisayarı var.
Tom yine kendisi gibi davranıyor.
Tom benim kendi oğlum gibi.
Tom bugün her zamanki halinde değildi.
Herkesin kendi tarzı vardır.
Kendi baban sana güvenmiyor.
Konuşulmadıkça asla konuşmaz.
Balinaların kendilerine ait bir dile sahip olduklarına inanılmaktadır.
Elbette kendi hatamı biliyorum.
Babam her zaman kendilerine yardım edenlere Allah yardım eder dedi.
Kendi can güvenliğini garantiye almak için bunları kasıtlı olarak yapar.
Ne kadar çok öğrenirsen, o kadar çok cehaletini anlarsın.
Ev gibi yer yoktur.
Mary'nin hedefi otuz yaşından önce bir ev sahibi olmak.
Bana kalırsa, işinize müdahale etmediği sürece boş zamanlarında yaptığın şey senin kendi işin.
Bu sefer hastaneye gittiğinde sağlığın en önemli şey olduğunu sonunda anladı.