Examples of using "Näkee" in a sentence and their turkish translations:
Kız erkeği görüyor.
Çok nadir görülürler.
O ne görüyor?
Tom hayal kuruyor.
Isı algılayan termal kamera en karanlık gecede bile görebilir.
...hareket edemeyecek kadar kör.
Ama termal görüntüleme yapan bir kamera sıcak vücutları görebilir.
...kurt fırsatı değerlendiriyor.
Tom sık sık kabus görür.
Tom, Mary'de ne görüyor?
Babamın filmi izlemesini istiyorum.
Bir kedi gece çok daha iyi görebilir.
Bu tarayıcılar giysilerin içini görebilir.
Umarım Tom bunu görür.
Dört göz iki gözden daha fazlasını görür.
Geceleyin karada... ...görüşü bizden kötüdür.
Bu kamera, arazinin yaydığı ısı enerjisini tespit eder. Tabii hayvanlarınkini de.
Ama ince farkları ancak öyle görebiliyorsun. Vahşi doğayı işte o zaman tanıyorsun.
Buradan tüm şehri görebilirsiniz.
Sadece ona bakarak, onun seni sevdiğini söyleyebilirsin.
Oselolar karanlıkta daha da iyi görür. Eve dönme vakti.
Gerçek, ay gibidir, bunun yalnızca bir tarafını görebilirsiniz.
Süpermen duvarların içinden görebilir.
Yağmur ormanında olayları farklı gören tek hayvan da o değil.
Filler karanlıkta bizden iyi görür ama aslanın yanına bile yaklaşamazlar.
Bu pullu seri katilin ne kadar yaygın olduğunu kendi gözünüzle görmeden anlayamazsınız, diyor.
Verecegim sir çok basit: insan ancak yüregiyle baktigi zaman dogruyu görebilir. Gerçegin mayasi gözle görülmez.