Examples of using "Mukaasi" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen beni sizinle birlikte götürün.
Tom seninle gidecek.
Seninle geleceğim.
Onu yanında götürebilirsin.
Tom'u seninle Boston'a götürür müsün?
Emirlerim seninle gitmeli.
Onu yanında götüremezsin.
Yanına bir şemsiye almayı unutma.
Seninle gelmem gerekiyor mu?
Bu sabah yanına bir şemsiye almalısın.
- Ben sizinle birlikte gitmek istiyorum.
- Seninle beraber gitmek istiyorum.
- Ben seninle gitmek istiyorum.
Yanına bir şemsiye almana gerek yoktu.
Çok meşgul olduğum için bugün seninle gidemem.
Seninle gitmek istiyorum fakat meteliksizim.
Islanıp üşütmek istemezsin, bu yüzden bu şemsiyeyi yanına al.
Neden seninle gidemem?
Issız bir adada yaşamaya gitmek zorunda olsan ve yanında sadece bir kitap alabilsen, hangisini seçersin?
Gelecek sefer yürüyüşe giderken seninle beraber gelmemin bir sakıncası var mı?