Examples of using "Tulemaan" in a sentence and their turkish translations:
Bizimle gelmek ister misin?
O gelecek.
Tom, gelmek için bana yalvardı.
Tom'un yarın gelmesini iste.
Misafirler yakında geliyor olmalı.
Tom, Mary'nin eve gelmesini rica etti.
Emirlerim seninle gitmeli.
Ne yazık ki gelemezsin.
O, erken gelmemiz için zorladı.
Onun tekrar gelmesini rica ettik.
Tom bir polis olamayacak.
O ona 2.30'a kadar gelmesini tavsiye etti.
Bay Yoshida hemen gelmemi emretti.
Sizi istasyonda karşılayacak bir araç ayarladık.
Tom zamanında buraya gelemeyecek.
Artık komşularla geçinemiyorum.
O, ciddi hastalığı nedeniyle gelemedi.
- Ben ona saat dört civarında beni almasını rica ettim.
- Ondan saat dört gibi beni almasını istedim.
Tom kapıda. Lütfen onun içeri girmesini iste.
Tom benimle birlikte Boston'a gelemez.
Yarın gelemeyeceğim. Umarım bensiz halledebilirsin.
Tom Mary'yi eve geri gelmesi için ikna edemedi.
Tom yarın gelebilir mi?
Tom, yarın gelebilir misin?
Yarın gelemeyeceğim.
Tom Mary'nin kendisiyle gitmesini istedi.
Sanırım Tom'a gelmesini söylemeliydik.
Tom sadece bize Mary'nin doğum günü partisine gelemeyeceğini söyledi.
Onun 48 yaşında hamile kalabildiğine herkes çok şaşırmıştı.
Bizimle Boston'a gelmesi için Tom'u ikna etmeye çalıştım fakat o yapmak zorunda olduğu başka şeyleri olduğunu söyledi.
Tom kızmaya başladı.