Examples of using "Komea" in a sentence and their turkish translations:
Prens yakışıklıdır.
- Sen yakışıklısın.
- Yakışıklısın.
Ne yakışıklı!
Yakışıklı olduğumu düşünüyor musun?
Tom yakışıklı mı?
O yakışıklı bir adam.
Tom son derece yakışıklıdır.
Yakışıklısın.
Tom oldukça yakışıklı.
Çok yakışıklı bir adamsın.
Sen çok yakışıklı genç bir adamsın.
Tom yakışıklı bir genç adam.
Tom'un çok yakışıklı göründüğünü düşünüyorum.
Tom, çok yakışıklı bir çocuktur.
O, yakışıklı olduğunu söyledi.
Tom yakışıklıdır.
Tom her zamanki gibi yakışıklı.
Tom yirmili yaşlardayken yakışıklıydı.
Tom gençken oldukça yakışıklıydı.
Tom Mary'ye yakışıklı olup olmadığını sordu.
Tom yakışıklı bir adam.
Bu senin resmin mi Alexander? Sen gerçekten yakışıklı bir adamsın.
Matthew yakında evlenecek; o çok yakışıklı bir damat olacak.
Sen çok yakışıklı bir adamsın, Tom.
Tom yakışıklı bir adam.