Examples of using "Kateellinen" in a sentence and their turkish translations:
Kıskanç mıydın?
Ben biraz kıskancım.
Sadece kıskanıyorsun.
Seni kıskanıyorum.
- Çok kıskancım!
- Ben çok kıskancım!
Tom'u kıskanıyorum.
Başarımı kıskandı.
Onu kıskanmam.
Seni kıskanıyorum, Tom.
O, onun yeteneğini kıskanıyor.
Onların mutluluğunu kıskanmıştı.
Sen kıskanç değilsin, değil mi?
Beni kıskandın.
Kıskanmamalısın.
O sadece senin gençliğini kıskanıyor.
Ben senin iyi sağlığını kıskanıyorum.
Şu anda senin hayatını gerçekten kıskanıyorum.
Onu kıskanıyordum.
Ben biraz kıskancım.
Komşusunun servetini kıskanıyordu.
Sanırım Tom seni kıskanıyor.
Erkek kardeşimi kıskandım.
İyi bir patronun olduğu için kıskanıyorum.
Tom kıskançlığına engel olamıyor.
İyi bir patronun olduğu için seni kıskanıyorum.
O kıskanç bir adam.
O kıskanç bir kadın.
Bence sen kıskançsın.
O biraz kıskanç.
Tom kıskanç değil.
John senin yeni arabanı kıskanıyor.
O, kıskanç olduğumu düşünüyor.
Tom kıskanç, değil mi?
Başkalarının başarılarını kıskanmamalısın.
O benim kıskanç olduğumu düşünüyor.
Tom'la arkadaşlığını her zaman biraz kıskanıyorum.
Kendim onun bilincinde değildim, fakat onun başarısını kıskanıyor olabilirim.