Examples of using "Kalkkunan" in a sentence and their turkish translations:
Hindiyi bol yağda kızarttım.
O, hindiyi kızarttı.
Mary hindiyi fırına koydu.
- O etyemez, bu yüzden hindi yerine soya peyniri yedi.
- O bir vejetaryen, bu yüzden hindi yerine soya peyniri yedi.
Mary beline bir önlük bağladı ve daha sonra hindiyi fırından çıkardı.