Examples of using "Hirveä" in a sentence and their turkish translations:
Hava korkunç.
Ne korkunç bir adam!
Ne korkunç bir karmaşa!
Tom'un berbat bir baş ağrısı vardı.
Tom'un korkunç bir öfkesi var.
Haber inanılmaz korkunçtu.
Bunun hakkında kötü hissediyorum.
O korkunç.
Berbat bir şey oldu.
Biz çok meşgulüz.
O, korkunç bir gündü.
Bugün hava berbattır.
Bu sadece berbat.
Ben çok açım. Yemek ne zaman hazır olacak?
Çok kötü öksürüğe tutuldum ve bu yüzden gece sık sık uyandım.
Çok meşgul olduğum için bugün seninle gidemem.
O korkunç adam kimdi?
- Açlıktan ölüyorum!
- Ben açlıktan ölüyorum.