Examples of using "Huolestuttaa" in a sentence and their turkish translations:
Seni endişelendirmek istemedim.
Bir şey onları endişelendiriyor.
Bir şey onu endişelendiriyor.
Seni endişelendirmek istemedik.
O beni endişelendiriyor.
Beni endişelendirmeye başlıyordun.
Onları endişelendirmek istemedim.
Onu endişelendirmek istemedim.
Beni endişelendiren bu değil.
Tom'a söyleme. Onun endişelendirmek istemiyorum.
Bunlardan çok fazla sıvı elde edilebilir. Bunlar konusunda beni huzursuz eden tek şey,
Tom sorunlu.
Tom endişeli.
Tom endişeli büyüdü.