Examples of using "Aikoinaan" in a sentence and their turkish translations:
Tom'a bakıcılık yapardım.
Burada bir hapishane vardı.
Burada bir köprü vardı.
Tepede bir kale vardı.
Bir zamanlar onun gibi birini tanıyordum.
Tom kızımla flört ederdi.
Bu otobüs durağının önünde bir restoran vardı.
Dağın tepesinde bir kale vardı.
Dediklerine göre ev sahibinin zamanında hali vakti yerindeymiş.
Bir zamanlar Pekin'de yaşadım ama şimdi Seul'de yaşıyorum.
O köşede bir kitapçı vardı.
Tom'a göre, Mary Boston'da yaşıyordu.
O, sakin bir adamdı.