Examples of using "Steals" in a sentence and their turkish translations:
O, eşya çalar.
O, eşya çalar.
Mary eşya çalar.
Tom şeyler çalar.
Zoom sizin bilgilerinizi çalıyor
- Umarım kimse eşyamı çalmaz.
- Umarım kimse eşyalarımı çalmaz.
Bir hırsız herkesin çaldığına inanır.
Umarım kimse eşyalarımı çalmaz.
Dürüst bir adam asla para çalmaz.
- Hırsızlık yapan kişi cezalandırılmayı hak eder.
- Çalan bir kişi cezayı hak eder.
Umarım kimse eşyalarımı çalmaz.
Bir kemer tokası çalan idam edilecek; bir devlet çalan bir prens olur.
O, çalan insan türü değil.
Tom hem zenginlerden hem de fakirlerden çalar.
"Daimler, Tesla'nın Şiddetini Ağır Hizmet Elektrikli Kamyon" Bloomberg "ile Çaldı.
Çiftçi kızgın bir sesle "Ah, seni küçük hırsız!" dedi. "Öyleyse tavuklarımı çalan kişi sensin!"