Translation of "Snuck" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Snuck" in a sentence and their turkish translations:

Tom snuck across the border.

Tom sınırdan gizlice sokuldu.

Tom snuck into the party.

Tom partiye sızdı.

Tom snuck into Mary's house.

Tom Mary'nin evine gizlice girdi.

Tom snuck into the room.

Tom odaya gizlice girdi.

Layla snuck out at night.

Leyla geceleyin aileden izinsiz dışarı çıktı.

Tom snuck out at night.

Tom aileden habersiz gece dışarı çıktı.

Tom snuck out of the office.

Tom ofisten gizlice kaçtı.

Tom snuck out of the house.

- Tom evden kaçtı.
- Tom evden kaytardı.
- Tom evden sıvıştı.
- Tom evden gizlice çıktı.

Mary snuck out of the house.

- Mary gizlice evden çıktı.
- Mary çaktırmadan evden dışarı çıktı.

Tom snuck out of the room.

Tom odadan gizlice çıktı.

Tom snuck out to meet Mary.

Tom Mary ile buluşmak için aileden izin almadan dışarı çıktı.

The thief snuck in through the window.

Hırsız pencereden gizlice girdi.

Tom snuck out of the house last night.

Tom dün gece evden kaytardı.

- I know that you and Tom snuck away from school yesterday.
- I know you and Tom snuck away from school yesterday.

Senin ve Tom'un dün okuldan sıvıştığını biliyorum.

- She sneaked into the room.
- She snuck into the room.

Gizlice odaya sokuldu.

- Tom sneaked up behind Mary.
- Tom snuck up behind Mary.

Tom Mary'ye gizlice yaklaştı.

I just snuck in Tom's back door without him noticing.

O farkında olmadan Tom'un arka kapısında sızdım.

- Tom snuck into Mary's office.
- Tom sneaked into Mary's office.

Tom Mary'nin ofisine gizlice girdi.

Tom snuck out and had a few beers with the guys.

Tom gizlice dışarı çıkar ve adamlarla birkaç bira içerdi.

No one else noticed that Tom had snuck into the room.

Tom'un odaya gizlice girdiğini başka hiç kimse fark etmedi.

He snuck out and had a few beers with his friends.

Gizlice çıkıp arkadaşlarıyla birkaç bira içti.

"I can't believe that you snuck into the castle!" said the princess.

Prenses "Kalenin içine gizlice girdiğine inanamıyorum!" dedi.

Tom snuck out and surreptitiously bought Mary a big bunch of flowers for their wedding anniversary.

Tom gizlice gece dışarı çıktı ve Mary'ye evlilik yıl dönümleri için büyük bir demet çiçek aldı.

- Tom sneaked into a warehouse to steal spare parts.
- Tom snuck into a warehouse to steal spare parts.

Tom yedek parça çalmak için bir depoya gizlice girdi.

- He snuck up on him in the middle of the night.
- He sneaked up on him in the middle of the night.

- O gecenin yarısında ona gizlice yaklaştı.
- O gecenin ortasında ona sinsice yaklaştı.