Examples of using "Smashed" in a sentence and their turkish translations:
Ben sarhoşum.
Biz sarhoşuz.
Sen fitil gibi sarhoşsun.
Onu paramparça ettin.
Tom sarhoş.
O, fitil gibi sarhoş.
Bardağı kırdım.
Tom son derece sarhoş.
Vazo paramparçaydı.
Deprem her şeyi kırıp döktü.
- Tom pencereyi kırdı.
- Tom pencere camını kırdı.
- Tom pencereyi parçaladı.
hayatım küçük parçalar hâlinde.
Bunların hepsi kırılmış.
Resmen paramparça...
Hırsız camı kırdı.
Şişe parçalara bölündü.
Dan'ın arabası polis barikatını çökertti.
Tanrım, baksanıza. Resmen paramparça...
- Deprem her şeyi kırıp döktü.
- Deprem her şeyi mahvetti.
Tom bir çekiçle kumbarasını kırdı.
Birkaç ergen Cadılar Bayramı'ndan hemen önce kabaklarımızı parçaladı.
Camı kim kırdı? Bana doğruyu söyle.
Tom bu gece kafayı çekmeyi düşündüğünü söyledi.
Öfkeli kalabalık, arabaları devirdi ve mağazaların önündeki camları kırdı.
Tom sarhoş.
Bir arabanın ön camı parçalara ayrıldı.
Montaj hattı üzerinde çalışırken, Tom'un parmakları mahvoldu.
Montaj hattında çalışırken parmakları ezildi.
Çapulcular bütün camları kırıp çöp konteynerlerini devirdi.
Tom'un kafasına bir levye demiriyle veya benzer bir şeyle vuruldu.
Kavanoz yere çarptığında paramparçaydı.
ve bir gülle yerde zıpladı ve her iki bacağını da ezdi.
Genç polisten kaçarken arabayı bir ağaca çarptı.
Tom çok sarhoş.
Her yönden sıkıştırılmışız, ama ezilmiş değiliz. Şaşırmışız, ama çaresiz değiliz.
Biri yeni arabamın ön camını paramparça etti.