Examples of using "Searching" in a sentence and their turkish translations:
onu caddelerde aradık,
Biz hâlâ araştırıyoruz.
Aramaya devam ettiler.
Polis araştırıyor.
Aramaya devam edin.
Ben yiyecek arıyorum.
Erkek kardeşimi arıyorum.
Düşününki kırmızı bültenle aranıyor
Biraz vicdan muhasebesi yaptım.
Yiyecek arıyordum.
Onlar için araştırıyoruz.
Senin için araştırıyorum.
Tom biyolojik babasını arıyor.
Eş arayan âşık erkekler.
Polis, Fadıl'ın minibüsünü aramaya devam etti.
Polis katili arıyor.
Sami bir randevu arıyordu.
Polis kaçan bir mahkumu arıyor.
bilimsel bir açıklama aramaya başladım.
ne aradığımı buldum.
Karanlık, sessiz bir alan arıyor.
O, arkadaşlarından birini arıyor.
Günlerdir seni arıyoruz.
ama biz o kadar uzun zamandır aramıyoruz.
Aradığın bu mu?
Ben hala gerçeği arıyorum.
Şüphesiz bizi arıyor olacaklardır.
Tom karısı Mary'yi arıyordu.
Tom bir şey arıyor gibi görünüyor.
Ben herhangi türde bir iş arıyorum.
O her zaman iyi bir iş arıyor.
Tom'u aramak için dışarıda olacağını düşündüm.
Oğlan kayıp anahtarı arıyordu.
O nerede? Saatlerdir arıyorum.
Ben olmayan bir şey arıyordum.
Tom bir şey arıyor gibi görünüyordu.
Polis kaçan bir mahkumu arıyor.
Sorun için bir çözüm arıyoruz.
Polisler eksik belgeleri arıyor.
Haftalardır yavru köpeğimi arıyorum.
Tom yıllardır Mary'yi arıyor.
Tom bulununcaya kadar aramayı bırakmayacağız.
Fadil uyuşturucu ve parayı arıyordu.
İnsanlar ormanda Fadıl'ı arıyorlardı.
hepimiz üniversiteye gitmek istesek de
Tamam, buradan çıkıp aramaya devam edelim.
Arzuların ve hayallerin peşinden koşan bir şey.
İnsanlar Gençlik Çeşmesini arıyorlar.
Muplis Lojban cümleleri aramak için küçük bir araçtır.
Kayıp köpek yavrumuz için bütün mahalleyi araştırıyoruz.
Onları arıyorum.
Polisler yıllarca Tom'u arıyorlar.
Polis, Tom'u aramayı bırakmayacaklarını söyledi.
Üç haftalık aramadan sonra iyi ücretli bir iş buldu.
Tom bir şey arıyor.
Biz seni arıyoruz.
Ne arıyorsun?
Fırtına, kayıp çocuğu aramamızı engelledi.
Kader iki kişinin birbirini aramadan bulmasıdır.
Geceleri 40 kilometreye kadar yol teperek yemek arar.
Çocuk kaybettiği anahtarı arıyordu.
Orijinalini araştırıp doğrulamalıydım.
Bir park yeri aramak için çok zaman harcadık.
Türkiye dışında heryerde didik didik çantanız aranıyor veya başka türlü alarmlar var
Adam bu sefer geçmişi neden değiştiremedim diye arayışlara giriyor
Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor.
Tom bütün akşamı ünlü kişlerin fotoğrafları için Web'i araştırmakla geçirdi.
Tom'u arıyorum.
Tom bir şey arıyor gibi görünüyor.
Biz onları arıyoruz.
Araştırma tehlikelidir. Bazen hiç bulmak istemediğin bir şeyi bulursun.
Google'da arama yapmayı denedim ama ne yapacağımı bulamadım.
Polisler saatlerce Tom'un evini aradılar fakat onlar cinayet silahını bulamadılar.
Fadıl her boş anı, Leyla'ya satın alınacak bir hediye için interneti araştırmakla geçirdi.
Tom bir çıkış yolu arıyor.
Onu arıyordum.
Karanlıkta bir şey arıyordu.
Evi baştan aşağı aradıktan sonra Tom, kaybettiğini düşündüğü cüzdanı buldu.
Yüzlerce polis ve gönüllü yoğun çalılık alanda üç yaşındaki kayıp çocuğu arıyor.
Sami internette aşk arıyordu.
o yöne dönmek ve enkazı aramaya devam etmek isterseniz "Tekrar Dene"yi seçin.
Yeni bir cümle eklemeden önce lütfen cümlelerinizin anahtar kelimeleri arayarak yeni kelime haznesi getirdiğini kontrol edin.
Tom'u arıyorum.
Ben onu arıyorum.
Ne arıyorsunuz?
Her şeyi düşünerek, on yıllık araştırmadan sonra, arkadaşım Slantsy bölgesinden bir kızla evlendi.
Çöp tenekesini incelediğini gördüğüm çocuk dört gündür bir şey yemediği söyledi.
Şüphelinin köprüden attığına inandığımız bir silahı şu an arayan üç dalgıcımız var.